1 Kasım 2015 itibari ile
vatandaşlarımız oylarını kullandılar. Sandıktan tek başına Adalet ve Kalkınma
Partisi çıktı. Anketlerin çoğunluğu bir koalisyon diyordu. Fakat bu sefer
yanıldılar. Aslında Adalet ve Kalkınma Partisinin
tek başına iktidara yeniden geleceği, azda olsa bazı kesimler tarafından
öngörülüyordu. Fakat atmosfer yeniden koalisyon sinyalleri veriyordu. Adalet ve
Kalkınma Partisinin tek başına iktidar olması çokta sürpriz değildi. Çünkü bu
ön görü vardı ve belirtilmişti. Asıl sürpriz olan Adalet ve Kalkınma Partisinin
%49 oy oranına ulaşmış olmasıydı. Düşünün, bundan önceki seçimlerde muhtemel
koalisyon partisi olan, yıpranmış ve zedelenmiş bir siyasi oluşum, parti
tarihinin en yüksek oyunu alarak sandıktan çıkıyor ve iktidar oluyor. Tabi bu
süprizin bir çok sebebi var. Adalet ve Kalkınma Partisi düştüğünde kalmayı
bilen ve karmaşadan sıyrılıp zirveye oturmasını bilen bir parti olmuştur hep.
Bu seçimde de büyük bir oyla tek başına iktidar olmasını bilmiştir. Ümit ederim
ki Adalet ve Kalkınma Partisinin aldığı bu büyük oy oranı, kendilerinde bir
egoizm yaratmaz. Biz büyük bir oy aldık deyip, karşı düşünce sistemlerine
inşallah saygısızlık yapmazlar. Temenni ederim
ki bu oy oranı onlara basın kısıtlamaları, hak ve özgürlükte sadece çoğunluğun
dediğinin olduğu bir sisteme girmezler. Unutmayalım, Demokrasi sadece
çoğunluğun hakkının savunulduğu bir sistem değildir. Demokrasi, azınlığın
haklarının ve özgürlüklerinin de korunduğu bir sistemdir.
Bu seçim Adalet ve
Kalkınma Partisinin zaferiyle sonuçlanırken Cumhuriyet Halk partisi ve
Milliyetçi Hareket Partisi tarafından hüsranla sonuçlanmıştır. Cumhuriyet Halk
Partisi oylarını biraz arttırsa da herhangi bir varlık belirtisi
gösterememiştir. Fakat yine en büyük muhalefet partisi konumundadır.Her seçimde
olduğu gibi Kılıçdaroğlu’ndan istifa beklenmiş fakat yine her zamanki gibi bu gerçekleşmemiştir.
Seçimlere Milliyetçi
Hareket Partisi açısından baktığımızda sonucun tam bir hüsran olduğunu rahatça
görürüz. Bu seçimleri tam tamına %4 bir oy kaybı ile sonlandırmıştır. Oysa 7
Haziran seçimlerinde bir ümit teşkil etmişti. Bu kötü sonucun çıkmasının
elbette çok etkeni var. En büyük etkeninHayırcı politika olduğu söyleniyor. Ama
ben bunun yanlış bir politika olmadığını fakat millete yanlış anlatıldığına
inanıyorum. Yıldırım Tuğrul’un ayrılması, Meral Akşener ve Sinan Oğan gibi
partide aktif profil isimlerin partiden kovulması yada aday gösterilmemesi gibi
bir çok etkende var. Bunları bir kenara bıraktığımızda, bundan sonra ne olmalı
sorusunu aklımızdan geçirdiğimizde, hemen şu cevabı alırız. Bahçeli istifa
etmeli. Kesinlikle bu cevap akla ve gerçeğe çok uygun bir cevaptır. Bahçeli parti
tarihinde ikinci liderdir. Partide bir üçüncü lider olmamıştır.Hedef iktidar
olmasına rağmen, Hep üçüncü parti konumunda olunmuştur. Hatta barajı bile aşılamadığı
dönem olmuştur. Bu seçimlerde parti olarak görmediği, HDP’den daha az milletvekili
çıkartılmıştır. Bu sonuçlardan sonra Bahçeli’den istifa beklenmesi çok
doğaldır. Doğru olanda Bahçeli’nin istifa etmesidir.
Peki, Milliyetçi
Hareket Partisine gönül verenler bu sonuçlardan sonra ne yapmalılar. Her şeyden
önce üst yönetimden bir şey beklemesinler. Üst yönetimden Bahçeli’ye karşı bir
tepki gelmez. Gelse de bu tepki etkili olmaz. Asıl tepkiyi koyacak olan
tabandır. Yani Ülkü Ocaklarıdır. Ülkü Ocakları şu sinyali vermeli; artık istifa
etmelisin! Bu sinyal işe yaramazsa işte o zaman Atsız ve arkadaşları gibi
rozetler atılmalıdır. Partiye bağlılık gösterilmez, davaya ve ideolojiye
bağlılık gösterilir. Eğer sen, ben dava adamıyım ideolojimden vazgeçmem
diyorsan, bunu yeni bir parti oluşumunda da yapabilirsin. Zaten davalar ve
ideolojiler parti içine girdiğinde mutlaka devşirilirler. Uzun sözün kısası
Milliyetçi kesim sınıfta kalmıştır ve acil toparlanmaya ihtiyacı vardır.
1 Kasım seçimlerinin
birde HDP tarafı var. HDP 7 haziran seçimlerine göre %3 bir düşüş yaşadı. Fakat
yine de bu seçimin zaferle de olmasa başarılı partisi olmuştur. Oy kaybına
rağmen başarılıdır çünkü; daha önce meclise parti olarak giremeyen siyasi kanat
ikinci defa meclise girme başarısı göstermiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder