Türkiye için ulusal devlet yapısı çok önemlidir. Türkiye özü ve hammedesi itibarı ile
ulusalcı bir yapıya sahiptir. Ulusalcı yapı demek, milli bir yapı demektir.
Yani Türkiye’nin bir millet anlayışı vardır. Bahsettiğimiz bu millet Türk
Milletidir. Fakat Türkiye’nin millet anlayışı etnik bir millet anlayışına
dayalı değildir. Türkiye’de farklı etnik gruplar vardır. Ve bu etnik gruplar
Türk milleti çerçevesinde ele alınır. Bu çıkarımlardan sonra insanın aklına
şöyle bir soru gelebilir? Türkiye’de farklı etnik gruplar olmasına rağmen,
neden Türkiye, Türk milleti adıyla bir ulusalcı çerçevede görülüyor? Bu soru
çok doğal bir sorudur. Çünkü Türkiye’nin millet anlayışına ilk baktığımızda bir
ırka dayalı anlayış görebiliriz. Lakin bu böyle değildir. Türk milleti
dediğimizde, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan, bütün etnik gruplar akla
gelmelidir. Çünkü Türk milleti bütün etnik grupları kapsar. Türk milleti deyimi
bir ülke içerisinde toplanmış farklı kökendeki insanların ortak adlandırılma
biçimidir. Bu duruma bazıları üstün kimlik olarak adlandırsa da ben bu sözden
hoşlanmadığım için “ortak kimlik” diyeceğim.
Neden Türk Milleti?
Türk milleti demek sadece Türk’e hizmet etmek değildir. Türk
milleti demek, Türkiye Cumhuriyeti içerisinde yaşayan bütün insanlara hizmet
etmek demektir. Çünkü Tür Milleti deyimi bir “ortak kimliktir”. Peki, neden
ortak kimlik olarak Türk kavramını kullanıyoruz? Neden Zaza milleti ya da Çerkez milleti değil de Türk milleti
diyoruz? Bu soruların cevabı, Türk kelimesinin ve içinde bulunduğumuz Anadolu
coğrafyasının tarihselliğinde yatmaktadır. İnsanoğlu bir tarihsel varlıktır.
Doğar, devlet kurar, icatlar yapar, kültür oluşturur, dil oluşturur ve sonunda
ölür. Daha sonra yeni bir kuşak gelir. Oda aynı şeyleri yapar. Bu süreç kendini
tekrarlayarak devam eder. Türk kavramı da tarihsel bir kavramdır. Tarihte
önemli bir yeri olan kadim bir topluluktur. Tarihte iz bırakmıştır. Anadolu
coğrafyası 11yy. dan buyana Türk isimleri ile bilinmiştir. İstiklal mücadelesi
ve onun sonrası da Türk kavramı üzerinde gerçekleşmiştir. Tabi ki bu mücadele
farklı etnik gruplarla birlikte yapılmıştır. Ama Düşmanlarımızın sözlerine
baktığımızda Anadolu’dan Türklüğü silmek yönünden söylemlerini görebiliriz.
İşte bu durum bile neden Türk milletini, ortak kimlik olarak aldığımızın en
büyük göstergesidir.
Milli Kimliksiz Toplum ve Anti- Ulusalcılığın Tehlikeleri
Bazı sol siyasi düşünceler ve özellikle de Köminist düşünce yapısına
sahip insanlar, milliyetsiz bir toplumdan söz ederler. Baktığımızda bu düşünce
yapısının çok tehlikeli olduğunu rahatlıkla görebiliriz. Yakın tarihte
milliyetsiz bir toplum örneği olan Sovyetler vardır. Sovyetlerin ömrü fazla
sürmemiş ve içinde barındırdığı topluluklar teker teker dağılmışlardır. Öte
yandan altı tane resmi dili olan Sırbistan’da milliyetsiz bir toplum denemesi
içerisine girmiş, ilk önce Karadağ daha sonra da Kosava’yı kaybetmiştir.
Milliyetsiz toplulukların iyi örnekleri de mevcuttur. Fakat bu topluluklar
düşünüldüğü gibi milliyetsiz topluluklar değildir. Örneğin Amerika Birleşik
Devletleri, içinde farklı etnik unsurları içinde barındıran milliyetsiz bir
topluluk olarak gösterilmeye çalışılır. Fakat ABD konuştuğu dil ve yaşadığı
kültür itibari ile İngiliz ortak kimliği altında tek bir millete dayalı
toplumdur. İçinde bulundurduğu etnik yapıların tarihsel anlamda sağlam
varoluşları olduğu için, yasalarca Amerikan ortak kimliği adı ile devletsel
bütünlüğünü sağlamaya çalışmıştır. Ortak kimliğin etniksel bir temele dayandırmayan
başka bir ülke ise İsviçre’dir. Orada da farklı birçok dil resmi dil olarak
kabul edilir. İsviçre varlığı üstün refah seviyesinde sürdürmektedir. Fakat
İsviçre’nin milli kimliğinin olmamasının dezavatajını yaşamaması onun Avrupa’nın
finans ülkesi olmasından Gelmektedir. Ekonomisi sağlam bir ülke olduğu için
farklı etnik gruplar orada rahatlıkla yaşamaktadır. Yani kimyası Türkiye’nin
kimyasıyla aynı değildir.
Uzun sözün kısası,
Ulusal yapı sistemi Türkiye için çok önemlidir. Bu ülke eğer Anadolu Cumhuriyet’i
şeklinde olmuş olsaydı. Çabuk bölünür ve parçalanır. Milli kimlik insanlara bir
ortak hedef verir. Ortak hedefi olan insanlar ise kolay kolay yıkılmazlar. Onun
için bir ortak kimliğimiz ve bunun akabinde bir ortak dilimiz olmalıdır. Bu gün Türkiye için Osmanlı çok uluslu yönetim
modelini örnek verenler. Türkiye’de yaşayan etnik grupların ve Osmanlı’da
yaşamış olan etnik grupların yapısını bilmemekte ve Osmanlı’nın içinde yaşan
etnik grupların tarihselliğini ve fazlalığından kaynaklanan çok uluslu yapıyı
görmemektedirler.