29 Mart 2015 Pazar

ŞARK MESELESİ

   Şark meselesi,en yalın anlamıyla 'Doğu sorunu' yani Osmanlı devletinin paylaşılması sorunudur.Başka bir deyişle,Türklerin Avrupa'da ilerlemeye başladığı yıllarda batılılar tarafından doğu sorunu dile getirilmeye başlanmıştır.
   Geçenlerde Yusuf Kaplan'ı dinlerken şark meselesi hakkında iki amaçtan bahsetti.Birincisi,Osmanlının Avrupa'dan atılması.İkincisi ise Türklerin İslamdan uzaklaştırılması.
   Bu iki amaç son 300 yılda Türklerin başındaki belaları özetler nitelikte tespitlerdir.Tabi ki Batı sürekli çalışmakta yeni entrikalar, yeni dolaplar peşinde koşmaktadır.Bu iki amaçtan birincisi Osmanlıyı yok ederek gerçekleştirilmiştir.İkincisi ise bugün hızlandırılmış bir şekilde yürütülmekte ülkem insanları da buna çanak tutmaktadır.Bu cümleyi biraz açmak gerekirse tam olarak anlatmak istediğim şey şudur : 
Ülkemize sokulan Modernizm fitnesi, insanlarımız tarafından desteklenmekte bunu reddeden insanlara ise gerici, yobaz damgası vurulmaktadır.Oysa Batı kültürünü reddetmek her Müslümanın birinci vazifesi olmalıdır.
   Emperyalist Batı her alanda etkisini göstermektedir.Öyle ki Türkiye de ekonomi ve medya ufak bir azınlığın elinde yönetilmekte her açıdan Batıya hizmet etmektedir.Bugün ekonomide ufak bir azınlık bütün Türkiyeyi yönetiyorsa burada Müslümanlığa aykırı adaletsiz bir durum var demektir.Aynı şekilde TV kanalları bütün değerleri köreltmekte ve yok etmektedir.
   Günümüz batı ülkelerinin artık dünyaya verebileceği bir şey kalmamıştır.Dikkat edelim, son 100 yıl içerisinde batıdan bir bilim adamı, bir müzik adamı çıkmamıştır.Ayrıca aile yapısı çökmüş,ahlaksızlık tavan yapmıştır.Batılılar her ne kadar birbiri ile anlaşıyor gibi görünse de, en ufak bir kıvılcımda yine birbirlerine düşeceklerdir. Bunun nedeni ise tarihte batılılar her zaman nezhep derdinde olmuşlardır.Bir İngiliz kendi çıkarları için, bir Alman ise her zaman kendi çıkarları için savaşır.Müslümanın farkı burada ortaya çıkmalıdır.Bir Müslüman bütün insanlığın saadeti, bütün insanlığın mutluluğu için çalışır.Bu sebepledir ki bütün dünya İslam Medeniyetine muhtaçtır.
   Bu kadar sözün ardından insanın aklına şu soru gelmiyor değil.Peki biz Modernizm belasına nasıl bulaştık ?
   Osmanlının bu konuda ki en büyük hatası öz güven sorunudur.Aşırı öz güven ve dışarıya kendimizi kapatmamız en büyük hatamız oldu.Bunun sonuçlarını da en sert şekilde yaşadık ve Modernizm akımına kapıldık.Tabi ki tek suç Osmanlı devletinin değildir.Ondan sonra kurulan Cumhuriyette aynı olaya kendini kaptırmış,eğitim,kültür,dil,din bütün bu alanlarda eski silinmiş ve batıdan her şey kopyala yapıştır şeklinde bu millete reva görülmüştür.Bu konuyu başka bir yazı da daha detaylı şekilde işleriz.Çünkü hakkında söylenecek ve eleştirilecek epey bir durum ve olay o dönemde gerçekleşmiştir.
   Yazımı Modernizmin kurucularından Descartes'in herkesin üzerinde düşünmesi gereken ibretlik sözü ile noktalıyorum.
'Tabiatın efendileri ve hakimleri olacağız'

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder