4 Nisan 2015 Cumartesi

DEĞER VERMEDİĞİMİZ DEĞERLERİMİZ!!!


DEĞER VERMEDİĞİMİZ DEĞERLERİMİZ!!!

                MEVLANA Mesnevisinde, “Değer Nedir?” diye sorar ve cevaplar;
              Buğday ve un değerlidir. Asıl amaç ve ürün olan ekmek, daha değerlidir.
              En değerli nedir? Tohumun ekmeğe dönüşmesine şükreden insan daha değerlidir. Çünkü bu insan sadece bedenini değil, canını da beslemiştir.

Mevlana’nın verdiği bu örnek bile değerlerimizi o kadar güzel anlatmış ki, bunu düstur edinsek, toplum olarak birçok gencin ahlak eğitimini en doğru şekilde veririz.

            Günümüz gençlerinin yaşamlarına baktığımızda, en önemli değerlerimizden olan; sevgi, saygı, yardımlaşma, dürüstlük, merhamet, hoşgörü, adalet ve dostluk değerlerine dikkat edilmediğini hatta bazılarından hiç haberdar olmadıklarını bile görebiliyoruz. Buna sokakta, mahallemizde, okulda, girdiğimiz toplumlarda kısaca gençlerin olduğu her yerde rastlamak mümkün. Peki bunun en büyük sebebi ne? Aslında birçok nedeni var ama ben en çok ailenin etkili olduğunu düşünüyorum. Çünkü aile, çocuğun eğitiminde en önemli etkendir. Çocuk öncelikli öğrenmesi gereken ahlaki değerlerini ailesinden öğrenir. Ama günümüzde aileler sadece çocuğu meslek merkezli yetiştirmektedir. Çalışan aileler, çocuğun en önemli zamanlarında yanında olmayıp onların eğitimini kreşe ya da diğer kurumlara bırakmaktadır. Çalışmayan aileler de tabi bu eğitimi yeteri kadar vermemektedir. Sadece bu yaşlar değil tabi ki, çocuk her yaşta ahlak eğitimi ile donatılmaktadır. Bu konuda okullara da büyük görev düşmektedir, ama ben ailelerin etkisi üzerinde durmak istedim.

            Haberlerde, sosyal medyada ya da gazetelerde sıkça; suç işleyen çocuklar görmekteyiz. Hayırsız evlat annesini dövdü; Hayırsız evlat, babasını yaralayarak evini soydu; Genç kız uyuşturucu krizine girdi; Öğretmene sınıfta bıçaklı saldırı; Münevver Karabulut ve Özge Can cinayeti; bunlar sadece haberlerden birkaç tanesi. Bunlar gibi basına yansıyan ya da yansımayan daha yüzlerce haber var. Bu genç suçlulara baktığımızda çocuğun anne-babasının ayrı olduğu, yurtta büyüdüğü ya da aile ilgisizliği, suçun altında yatan sebeplerdendir. Buda ailenin önemini bir kere daha vurgulamaktadır.

Konunun birde eğitim sistemimiz ile olan bağlantısına bakalım. Gelişen eğitim sistemi(tabi gelişmişliği tartışılır) öğrencileri tamamı ile matematik ve Türkçe gibi derslere endekslemektedir. Aileler de çocuklarının ilerde iyi yerlere gelmelerini, iyi okullarda okumalarını istedikleri için, çocuklarını sadece okul dersleri ile eğitmektedir. Bunun sonucunda çocuğun ahlaki değer eğitimi ikinci planda kalmaktadır. Aslında araştırmalar; düşünceli, saygılı, güvenilir, adil, sorumlu, kısacası iyi insanların yaşamda daha başarılı olduğunu göstermiştir. Bu nedenle okul dersleri kadar, çocuğa verilen ahlak eğitimi de çok önemlidir. Çocuk bu değerleri ailesinin yanında öğrenmesi gerekirken, dersten vakit bulamayıp ahlak eğitiminden mahrum kalmaktadır. Bana göre okul derslerinden önce çocuğun ahlak eğitimi alması gerekir. Mevlana’nın da dediği gibi çocuğun sadece bedenini değil, canını ve kalbini de beslemek gerekir. Canı ve kalbi bu değerler ile beslenen, bu değerler ile yetiştirilen gençliğin suç oranlarını azaltacağını düşünüyorum…

Biz ki, son derece temiz, adaletli ve kararlı bir gençlik geçirmiş Hz. Peygamber(sav) Efendimizin ümmetiyiz. Ve önümüzde, iffet ve namus timsali Hz. Yusuf(as), ahlak timsali Hz. Osman(as), ailesine olan hürmeti ile Hz. İbrahim(as) ve Hz. İsmail(as) ve onlar gibi nice peygamberler varken; kendimize çocuklarımıza ve gençlerimize en iyi örnekleri verebiliyorken, gençlerin içinde bulunduğu vaziyet çok acı. Ve daha da acısı, bütün bunların yanında, yine de her şeyi yok gibi görüp, çocuklarını bir yarış atı gibi sadece okul dersi ile besleyip, ahlak değerlerini yok sayan aileler…

DEĞER VERMEDİĞİMİZ DEĞERLERİMİZ!!!

1 yorum:

  1. Yazini cok begendim guzel konuya deginmissin
    Ayni bu guzellikde yazilarina devam etmeni umuyorum.

    YanıtlaSil