DEĞER VERMEDİĞİMİZ DEĞERLERİMİZ!!!
MEVLANA
Mesnevisinde, “Değer Nedir?” diye sorar ve cevaplar;
Buğday
ve un değerlidir. Asıl amaç ve ürün olan ekmek, daha değerlidir.En değerli nedir? Tohumun ekmeğe dönüşmesine şükreden insan daha değerlidir. Çünkü bu insan sadece bedenini değil, canını da beslemiştir.
Mevlana’nın verdiği bu örnek bile değerlerimizi o
kadar güzel anlatmış ki, bunu düstur edinsek, toplum olarak birçok gencin ahlak
eğitimini en doğru şekilde veririz.
Günümüz gençlerinin yaşamlarına baktığımızda, en önemli
değerlerimizden olan; sevgi, saygı, yardımlaşma, dürüstlük, merhamet, hoşgörü,
adalet ve dostluk değerlerine dikkat edilmediğini hatta bazılarından hiç
haberdar olmadıklarını bile görebiliyoruz. Buna sokakta, mahallemizde, okulda, girdiğimiz
toplumlarda kısaca gençlerin olduğu her yerde rastlamak mümkün. Peki bunun en
büyük sebebi ne? Aslında birçok nedeni var ama ben en çok ailenin etkili
olduğunu düşünüyorum. Çünkü aile, çocuğun eğitiminde en önemli etkendir. Çocuk
öncelikli öğrenmesi gereken ahlaki değerlerini ailesinden öğrenir. Ama
günümüzde aileler sadece çocuğu meslek merkezli yetiştirmektedir. Çalışan
aileler, çocuğun en önemli zamanlarında yanında olmayıp onların eğitimini kreşe
ya da diğer kurumlara bırakmaktadır. Çalışmayan aileler de tabi bu eğitimi
yeteri kadar vermemektedir. Sadece bu yaşlar değil tabi ki, çocuk her yaşta
ahlak eğitimi ile donatılmaktadır. Bu konuda okullara da büyük görev
düşmektedir, ama ben ailelerin etkisi üzerinde durmak istedim.
Haberlerde, sosyal medyada ya da gazetelerde sıkça; suç
işleyen çocuklar görmekteyiz. Hayırsız evlat annesini dövdü; Hayırsız evlat,
babasını yaralayarak evini soydu; Genç kız uyuşturucu krizine girdi; Öğretmene
sınıfta bıçaklı saldırı; Münevver Karabulut ve Özge Can cinayeti; bunlar sadece
haberlerden birkaç tanesi. Bunlar gibi basına yansıyan ya da yansımayan daha
yüzlerce haber var. Bu genç suçlulara baktığımızda çocuğun anne-babasının ayrı
olduğu, yurtta büyüdüğü ya da aile ilgisizliği, suçun altında yatan
sebeplerdendir. Buda ailenin önemini bir kere daha vurgulamaktadır.
Konunun
birde eğitim sistemimiz ile olan bağlantısına bakalım. Gelişen eğitim
sistemi(tabi gelişmişliği tartışılır) öğrencileri tamamı ile matematik ve
Türkçe gibi derslere endekslemektedir. Aileler de çocuklarının ilerde iyi
yerlere gelmelerini, iyi okullarda okumalarını istedikleri için, çocuklarını
sadece okul dersleri ile eğitmektedir. Bunun sonucunda çocuğun ahlaki değer
eğitimi ikinci planda kalmaktadır. Aslında araştırmalar; düşünceli, saygılı, güvenilir,
adil, sorumlu, kısacası iyi insanların yaşamda daha başarılı olduğunu
göstermiştir. Bu nedenle okul dersleri kadar, çocuğa verilen ahlak eğitimi de
çok önemlidir. Çocuk bu değerleri ailesinin yanında öğrenmesi gerekirken,
dersten vakit bulamayıp ahlak eğitiminden mahrum kalmaktadır. Bana göre okul
derslerinden önce çocuğun ahlak eğitimi alması gerekir. Mevlana’nın da dediği
gibi çocuğun sadece bedenini değil, canını ve kalbini de beslemek gerekir. Canı
ve kalbi bu değerler ile beslenen, bu değerler ile yetiştirilen gençliğin suç
oranlarını azaltacağını düşünüyorum…
Biz
ki, son derece temiz, adaletli ve kararlı bir gençlik geçirmiş Hz.
Peygamber(sav) Efendimizin ümmetiyiz. Ve önümüzde, iffet ve namus timsali Hz.
Yusuf(as), ahlak timsali Hz. Osman(as), ailesine olan hürmeti ile Hz.
İbrahim(as) ve Hz. İsmail(as) ve onlar gibi nice peygamberler varken; kendimize
çocuklarımıza ve gençlerimize en iyi örnekleri verebiliyorken, gençlerin içinde
bulunduğu vaziyet çok acı. Ve daha da acısı, bütün bunların yanında, yine de
her şeyi yok gibi görüp, çocuklarını bir yarış atı gibi sadece okul dersi ile
besleyip, ahlak değerlerini yok sayan aileler…
Yazini cok begendim guzel konuya deginmissin
YanıtlaSilAyni bu guzellikde yazilarina devam etmeni umuyorum.