Ülkemizde yaşayan
insanların her biri, iyi birer futbol uzmanı olduğu gibi, iyi birer siyaset
bilimci de olduğu için hemen teoriler birbirini izledi. Bir taraf bu işi
Erdoğan’ın yaptırdığını iddia ederken, buna karşılık diğer tarafta bu işte Hdp’nin
parmağı olduğunu iddia etti. Ancak bir an oturun ve düşünün. Tayyip Erdoğan 1
Kasım seçimlerinde Akp’nin oyları artsın diye bu eylemi yaptırmış olabilir mi?
Hadi beklemeyin !!! Vicdanınızı yoklayın. Korkmayın o doğruyu söylecektir. Erdoğan’ı
sevmiyor olabilirsiniz. Velakin sırf oy arttırabilmek için 97 kişinin canına
kastedecek kadar hain olabileceği nasıl aklınıza yatıyor ? Hadi böyle
düşündüğünüzü var sayalım. 7 Haziran seçimlerinden iki gün önce, Diyarbakır’da
patlayan bombayı da Erdoğan oy için yaptırdı demiştiniz. Peki ne oldu ? Hiçbir akıl
sahibi insan Ankara’daki bu kanlı eylemi devlet yaptırdı diyemez. Yani devletin
yaptırdığını konuşmak bile bana abes
geliyor ama insanlar hani o meşhur ‘algı operasyonu’ terimi var ya işte o terim
kullanılarak aldatılıyor.
Biz burada
içimizde mikro meseleler ile uğraşırken, kimsenin aklına bu eylemin dış
kaynaklı olabileceği gelmiyor. Herkesin derdi o taraf oy için yaptı, bu taraf
oy için yaptı. Hayır kardeşim, küçük mesele ile uğraşırken büyük resmi kaçırma
!
Lisede hocalarımız
dünya devletlerinin politikalarından bahsederken, Rusya’nın sıcak denizlere
inmek, orada söz sahibi olmak istediğinden bahsederdi hepimiz hatırlarız. İşte Rusya
bu emellerini yeniden canlandırmak adına, bu aralar herkesin üzerinde planlar
kurduğu Suriye’ye saldırılar düzenledi. Açıkça dile getirmesede amacı,
yukarıda söylediğim olayı gerçekleştirmektir. Burada Türkiye’de işin içine
sokulmakta, belkide bir taraf olması istenmektedir. Çünkü ABD ve Almanya, Rusya’nın
bu politikasını kabul etmemekte, soğuk savaş rüzgarlarının estiği bu günlerde
Türkiye’yi yanlarına çekmeye çalışmaktadır. Pek tabi ki Merkel’de bu yüzden
apar topar Ankara’ya, Erdoğan’ı ikna etmeye geliyor.
Ankara’daki
bu saldırının altından çıkacak devlet muhtemelen Rusya’dır. Binaelaneyh, Erdoğan
gibi bir liderin burada takınacağı tutum Türkiye’nin çıkarlarını en üstte
tutup, bu işten karlı çıkmanın yollarını aramaktır.
Şunu unutmayalım. Dış güçler Türkiye’nin
güçlendiğinin farkındalar. Bu gücü durdurmanın, dünyada söz sahibi olmamızı
engellemenin tek yolunun, istikrarı bozmaktan geçtiğini çok iyi biliyorlar. Bu
sebepten dolayı, 7 Haziran seçimlerinden önce yaşananlar patlamalar, içeride
istikrarı bozmuş, üst akıl amacına ulaşmıştır. Şimdi de aynı senaryo yazılıyor.
Biliyorlar ki 1 Kasım da tek başına iktidar olan bir parti çıkarsa, planları
alt üst olacak. Çünkü onlar koalisyon istiyorlar.
Koalisyon demek,
dışa bağımlı bir IMF demektir.
Koalisyon demek,
13 senede 30 senelik iş yapan Türkiye’yi tekrar eski haline döndürmek demektir.
Koalisyon demek,
ekonomide ithal bakan demektir.
Yusuf
Kaplan hocanın dediği gibi zokayı yutma ve medya seni mikro meseleler ile
aldatırken, arkandan çevriler dolapları gör…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder