25 Ekim 2015 Pazar

KUTUPLAŞTIRAMADIKLARIMIZDAN MISINIZ ?

Kutuplaşma’ sözcüğü bugünlerde, kamuoyunun sıklıkla duyduğu bir sözcük haline geldi. Bir takım gazeteci ve entellektüeller, insanların her konuda (özellikle siyaset) ayrıştığını yeniden birlik ve beraberliğin sağlanması adına, koalisyon gerektiğini savunur oldular. Tabi ki bunun gereği neydi ? 'Televizyonlara çıkıp koalisyonu cici çocuk gibi göstermek'. Kendi savundukları partilerin tek başına ülke yönetmek gibi bir hedefi olmadığı için, elbette tek çözüm koalisyondur. Hatta bununla da kalmıyorlar. Öyle ki Akp tek başına iktidar olursa (bu korktukları durum), koalisyon gibi hareket etmeliymiş. Tüm partiler ile iş birliği halinde olmalıymış.


Tekrar ‘Kutuplaşma’ meselesine geri dönersek, bu arkadaşlar birde şu tespiti yapıyorlar. ‘Bizi 13 yılda bu kadar kutuplaştıran, ayrıştıran Erdoğan ve Akp’dir’. Tabi ki hitap ettikleri kitle buna inanıyor. Ben buna şaşırmıyorum. Beni şaşırtan olay bizim sokaktaki abilerin, ablaların bu duruma inanıp, ‘Hakikaten çok ayrıştık, galiba doğru söylüyorlar’ gibi cümleleridir.


Şimdi ben bunu dillendiren ve buna inanan herkese sesleniyorum.

Senelerce başörtülü analara hakaret ettiniz. Çocuğunu askere aldınız. Ama yemin törenini tel örgülerin arkasından seyrettirdiniz. O zaman bu 'ana' hangi kutupta yer alıyordu ?

Yetmedi. Halkın verdiği oy ile meclise giren başörtülü bir bayanı, oradan kovarken aklınızda bir kutup var mıydı ?

Kanlı darbeler ile hükümetleri devirip, insanları idam ederken, kutup sözcüğünün anlamını biliyor muydunuz ?

Yıllarca oligarşik sermaye yapılanması, işçiyi sömürürken, istediği gibi ülkede at koştururken, acaba bir gün kutuplaşır mıyız diye düşünmüş müdür ?

Maaş kuyruğunda ölen emekliler, tüp kuyrukları, ekmek kuyrukları, yönettiğiniz devlet de bunun gibi nice olaylar olurken, bir gün halkın sizden hesap soracağını düşünmeliydiniz bence.

‘En iyi Kürt ölü Kürttür’ derken yada ‘Türkiye Türklerindir’ derken bir gün bu halkın karşınızda yer alacağını hesaba katmalıydınız.


Liste uzar gider, ama siz gelin bu söylemden vazgeçin. Neticede her şeyi tecrübe etmek gerekmez. Tarihe bakılır, geçmişe bakılır, o günleri yaşayanlara sorulur ve doğru karar verilir…








Hiç yorum yok:

Yorum Gönder