T.B.M.M.
Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Burhan Kuzu, başkanlık sistemini anlatmak üzere
Çankırı’ya geldi. Bende başkanlık sistemini en yetkili ağızdan dinlemek üzere konuşmaya
idrak ettim. Aslında Burhan Kuzu’nun konuşmasını dinleyene kadar bu sistemle
ilgili pek bilgiye sahip değildim. Buna binaen, Sayın Erdoğan’ı eleştiriyor,
çıkıp halka bu sistemi düzgün bir şekilde anlatmasını istiyordum. Tabi ki insan
ister istemez, çevresinden duyduğu şeylerden etkileniyor.
Şimdi bu
sistemi istemeyenlerin kendilerine göre birçok gerekçeleri mevcut. Bunları başlıklar
halinde sıralarsak, şu iki soru herkesin kulağına geliyordur;
-Erdoğan
başkanlık sistemi ile tek adam olup diktatörlük getirmek mi istiyor?
-Başkanlık
sistemi getirilerek ülke eyaletlere mi ayrılacak? Kürtlere özerklik mi
verilecek?
Eminim, bu
iki soru herkese tanıdık gelen ve bu sistem ortaya atıldığından beri konuşulan
ve tartışılan bir konu. Aslında az çok siyaseti takip edenler bu iki sorunun
çıkabileceği kaynakları da çok iyi bilirler. Evet söylediğiniz gibi, ilk soru
CHP’nin, ikinci soru ise MHP’nin ana soruları ya da endişeleri.
Bu soruların
cevaplarını katıldığım konferans da buldum. Özetle şunları söyledi Sayın Burhan
Kuzu:
-Getirmeye
çalıştığımız başkanlık sistemi, ABD modeline yakın bir modeldir. Bu model de
bırakın diktatör olmayı, meclisten bir maddeyi geçirmek için 2 yıl uğraşan
Obama gördük. Başkanlık sistemi Erdoğan’ın yetkilerini arttırmaz, aksine
azaltır. Bunun yanında bu sistem parlamenter sistemden daha demokratik bir
sistemdir. Bu sistemde Milletvekilleri bire bir halk tarafından belirlenir ve
vekil direk halka karşı sorumlu olur. Bir diğer konu ise, bu sistemle özerklik
ya da eyalet getirilmeyecek. Zaten Başkanlık sisteminin şartı, eyalet değildir. Ülkeyi eyaletlere ayırmak parlamenter sistemle de mümkündür ve bu şekilde
yapan ülkeler vardır. AKP adına böyle bir düşüncemiz yoktur.
Yani Kuzu
diyor ki, MHP’liler rahat olsun bizim böyle bir düşüncemiz yok. CHP’liler de
rahat olsun diktatörlük (tek parti dönemi) sizin işiniz. İşin en dikkat çekici
yönü ise, Sayın Bahçeli’nin bu sistemi benimsemiyoruz demesine rağmen,
Alparslan Türkeş’in başkanlık sistemi hakkında ki görüşleri. Ne diyor Türkeş
kulak verelim:
-Çağımız
kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Türk milleti, dünya imparatorlukları
kurduğu dönemlerde bunu uyguladı. Bu icra gücünün tek elde toplanması ile
mümkün. Tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz.
Alparslan
Türkeş 1979 yılında bu gerçeği görmüşken bugün sırf Erdoğan’a karşı olmak için
bu sistemi reddetmek Bahçeli’yi komik duruma düşürüyor. Kabul etmeme nedeni
ise, bugün Erdoğan’ın otorite olmak istemesi ve bu yüzden ortamın uygun
olmamasıdır, diyor. Aslında şöyle bir 90 küsür senelik tarihimize baktığımız da
ortam hiç bu kadar uygun olmamıştı desek yeridir. 2002 yılına kadar her 1.5
sene de bir hükümet değiştiğini düşünürsek, belki de ilk defa bir hükümet
başını kaldırıp bu işlere kafa yorabildi.
Başkanlık
sistemi gelir ya da gelmez onu önümüzdeki yıllarda hep beraber göreceğiz. Ancak
bu ülkenin ilerlemesi, demokratikleşmesi, askeri cuntaya boyun eğmemesi ve
medya patronlarına muhtaç olmaması için bu sistem şarttır. Ne zaman ya da kim
getirirse benim oyum evettir ve getirene de Allah razı olsun derim.
Vesselam...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder