14 Mayıs 2015 Perşembe

BAŞKANLIK SİSTEMİ

T.B.M.M. Anayasa Komisyonu Başkanı Sayın Burhan Kuzu, başkanlık sistemini anlatmak üzere Çankırı’ya geldi. Bende başkanlık sistemini en yetkili ağızdan dinlemek üzere konuşmaya idrak ettim. Aslında Burhan Kuzu’nun konuşmasını dinleyene kadar bu sistemle ilgili pek bilgiye sahip değildim. Buna binaen, Sayın Erdoğan’ı eleştiriyor, çıkıp halka bu sistemi düzgün bir şekilde anlatmasını istiyordum. Tabi ki insan ister istemez, çevresinden duyduğu şeylerden etkileniyor.

Şimdi bu sistemi istemeyenlerin kendilerine göre birçok gerekçeleri mevcut. Bunları başlıklar halinde sıralarsak, şu iki soru herkesin kulağına geliyordur;

-Erdoğan başkanlık sistemi ile tek adam olup diktatörlük getirmek mi istiyor?

-Başkanlık sistemi getirilerek ülke eyaletlere mi ayrılacak? Kürtlere özerklik mi verilecek?

Eminim, bu iki soru herkese tanıdık gelen ve bu sistem ortaya atıldığından beri konuşulan ve tartışılan bir konu. Aslında az çok siyaseti takip edenler bu iki sorunun çıkabileceği kaynakları da çok iyi bilirler. Evet söylediğiniz gibi, ilk soru CHP’nin, ikinci soru ise MHP’nin ana soruları ya da endişeleri.

Bu soruların cevaplarını katıldığım konferans da buldum. Özetle şunları söyledi Sayın Burhan Kuzu:

-Getirmeye çalıştığımız başkanlık sistemi, ABD modeline yakın bir modeldir. Bu model de bırakın diktatör olmayı, meclisten bir maddeyi geçirmek için 2 yıl uğraşan Obama gördük. Başkanlık sistemi Erdoğan’ın yetkilerini arttırmaz, aksine azaltır. Bunun yanında bu sistem parlamenter sistemden daha demokratik bir sistemdir. Bu sistemde Milletvekilleri bire bir halk tarafından belirlenir ve vekil direk halka karşı sorumlu olur. Bir diğer konu ise, bu sistemle özerklik ya da eyalet getirilmeyecek. Zaten Başkanlık sisteminin şartı, eyalet değildir. Ülkeyi eyaletlere ayırmak parlamenter sistemle de mümkündür ve bu şekilde yapan ülkeler vardır. AKP adına böyle bir düşüncemiz yoktur.

Yani Kuzu diyor ki, MHP’liler rahat olsun bizim böyle bir düşüncemiz yok. CHP’liler de rahat olsun diktatörlük (tek parti dönemi) sizin işiniz. İşin en dikkat çekici yönü ise, Sayın Bahçeli’nin bu sistemi benimsemiyoruz demesine rağmen, Alparslan Türkeş’in başkanlık sistemi hakkında ki görüşleri. Ne diyor Türkeş kulak verelim:

-Çağımız kuvvetli, adil ve hızlı icra çağıdır. Türk milleti, dünya imparatorlukları kurduğu dönemlerde bunu uyguladı. Bu icra gücünün tek elde toplanması ile mümkün. Tarih ve töremize uygun olarak başkanlık sistemini savunuyoruz.

Alparslan Türkeş 1979 yılında bu gerçeği görmüşken bugün sırf Erdoğan’a karşı olmak için bu sistemi reddetmek Bahçeli’yi komik duruma düşürüyor. Kabul etmeme nedeni ise, bugün Erdoğan’ın otorite olmak istemesi ve bu yüzden ortamın uygun olmamasıdır, diyor. Aslında şöyle bir 90 küsür senelik tarihimize baktığımız da ortam hiç bu kadar uygun olmamıştı desek yeridir. 2002 yılına kadar her 1.5 sene de bir hükümet değiştiğini düşünürsek, belki de ilk defa bir hükümet başını kaldırıp bu işlere kafa yorabildi.


Başkanlık sistemi gelir ya da gelmez onu önümüzdeki yıllarda hep beraber göreceğiz. Ancak bu ülkenin ilerlemesi, demokratikleşmesi, askeri cuntaya boyun eğmemesi ve medya patronlarına muhtaç olmaması için bu sistem şarttır. Ne zaman ya da kim getirirse benim oyum evettir ve getirene de Allah razı olsun derim.
Vesselam...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder